Altın, diğer metallerden farklı olarak büyüleyici bir tarihi ve dünyada özel bir yeri vardır. Binlerce yıldır kralların süsü, küresel para birimi ve standart olarak, yarışmalarda zafer sembolü olarak, sporda kazananlara ve son zamanlarda çok çeşitli elektronik cihazlarda ve tıbbi uygulamalarda altın kullanılmıştır. Eski medeniyetler, mezarların ve tapınakların dekorasyonunda da altın kullanmışlardır.
Modern günlerde, Uluslararası Para Fonu (IFM) ve Dünya Bankası (WB) altının parasal referans olarak kullanılmasını önermiştir, bu şu anlama geliyor; bir bononun değeri belirli bir miktarda altını garanti ediyor.
İçindekiler Tablosu
Peki Altını Bu Kadar Değerli Kılan Şey Nedir?
Öncelikle altınla ilgili bazı temel kavramları bilmek önemlidir. Zira kimyasal yapısı ve özellikleri onu diğer metallerden ayıran önemli bir etmendir. Altın yoğun, yumuşak, parlak ve dövülebilir bir metaldir. Altının erime noktası 1,948 ° F (1,064 ° C) ve Kaynama noktası 5,173 ° F (2.856 ° C). Altının yoğunluğu 19.30 gr cm-3’tür. Yüksek değerinin bazı olası nedenleri, benzersiz estetiği ve özgün özellikleridir. Tabi bunların yanında altını değerli kılan diğer etmenler de şunlardır:
Renk ve estetik
Altının sembolü, Yunanca güneş ışığı anlamına gelen aurum kelimesinden gelir. Bu renkte olan tek metalidir. Altının karakteristik sarı rengi, elektronlarının düzenlenmesinden kaynaklanmaktadır. Gümüş ve bakır gibi diğer metallerle alaşım andığında alaşımın yüzdelerine göre farklı renklere sahip olur.
Endüstriyel, Tıbbi ve Medikal Kullanım
Altının diğer moleküller ile çok fazla etkileşime girmemesi ve çok iyi bir iletken olması onu endüstriyel, tıbbi ve medikal alanda da kullanmak için paha biçilmez bir metal yapıyor.
Ekonomide Altın
Altının para birimi olarak kullanılması 1970’li yıllara kadar sürdü. Ülkelerin halihazırda kullandıkları para birimleri sahip oldukları altın değerlerine göre işlem görüyor ya da diğer para birimleri karşısında değer kazanabiliyordu. Öyle ki 1930’lardaki Büyük Buhran ’da altın bakımından zengin olan ülkeler bu krizden diğer ülkelere nazaran daha hafif atlatabilmiş hatta daha kısa süreli bir kriz yaşamışlardır. 1973 yılına gelindiğinde ABD Başkanı Richard Nixon dolar ile Altın arasındaki bağı koparması ile ekonomide bir dönüm noktası yaşanmıştır. Bunun en temel nedeni ABD’nin altın rezervlerinin tükenmesi idi. O dönemden sonra her ne kadar para birimlerinin değeri ABD doları üzerinden değer biçilse de günümüzde hala daha altın bakımından zengin ülkelerin para birimleri daha değerli konuma gelmektedirler.